Muhasebe Mesleği Nedir? | 03
Ancak bunun yanında gıdıklamadan güldürenlerde oluyor. Hizmet işletmesidir ve giderlerini üst üste koyduğunda işletmenin boyunu geçer. Bankadan kredi alacağı zaman, bankanın kâr göstermen gerekir isteği doğrultusunda, kârlı beyanname ister. Oysa fatura kesmesinin gerektiği söylendiğinde “Onu nereden keseceğiz!” sorusunu sorar.
E Arşiv Portal uygulamasından bahsettiğinde “O ne zaman çıktı” sorusuyla muhabbet devam eder. En nihayetinde banka kârlı beyanname istiyor ve bunu bir şekilde alması lazımdır. Aynı Tecvit kaidesinde olduğu gibi burada “Medd-i Lazım” vardır ve uzatmak gerekiyor. Bu muhabbette uzar gider. Sonunda, “Tamam o zaman” ile muhabbet yakın zamanda tekrar başlamak üzere nihayete erer. Elbette bu arada yarım bıraktığınız muhasebe kayıt fişini kapatmayı unuttuysanız, teknolojik gerilikten dolayı fiş devre dışı kalır, aynı bilgileri tekrar girmeniz gerekir.
İş bölümünün olmadığı ve günün şartlarına göre kendini yetiştiren iş veren değilse muhasebe, özellikle büro muhasebe mesleği pek de muteber değildir. Özellikli mevzularda bu gerçeği çok görürüz. Mevcut sorunu çözene kadar akla/karayı seçebiliyorsunuz. Çözemediğiniz de ise deve kuşu gibi başınızı kuma sokup, solucan arıyorsunuz. Bu nedenle büro muhasebesi işletenin işi bilmesi yanında yeniliğe de açık olması gerekiyor. Yoksa yirmi sene öncesi kara kalemle kağıda yazma devri uygulaması geçti. Bunu kısaca izah edelim.
Verimli Çalışmaya Anlam Yüklemeyin
Verimli çalışmak için çalışma ortamının ve çalışma prensiplerinin olması gerekiyor. Yeniliğe açık olmanın yanında kesenin ağzının da açık olması gerekiyor. Bir çok işlem dijitale geçtiği halde kara kalemde ısrar edenler, hem kendilerine hem de çalışanlarına eziyet ediyor. Bir sene önce açılan muhasebe bürosu, eğer yirmi sene önce açılan muhasebe bürosundan daha teknolojikse o kimsenin Everest Dağına çıkıp, kızaksız aşağı inmesi gerekir.
Bir yıl önce açılan muhasebe bürosunda masa ve koltuklar argonamiktir. Ayrıca basit işleri yapacak ara elemanı da vardır. Bunun yanında günün teknolojisini de işyerinde uyguluyorsa o kişiye bravo diyebilirsiniz.
Zira çoğu muhasebe bürosunda tarih öncesinden kalma masa/koltuk/sandalye üçlüsü yanında, kömürle çalışan fotokopi makinesi/yazıcı vardır. Elbette tasarruf tedbirleri çerçevesinde müsvedde kağıtlarla “İsyanım var” şarkısını söyleyen miadı dolmuş yazıcıdan çıktı almaya çalışırsınız. Üç beş deneme sonunda miadı dolmuş yazıcıdan kağıt çıktıyı alarak, gözlerinden şimşek çaksa da gülücükler saçan çalışanların bulunduğu yerlerde var. Ayrıca “argonamik” yerine “ucuznomik” koltukta oturup sırt kasları ağrıyanlar, devrini doldurup atılan masayı buluntu gibi kullanan bürolarda yok değildir.
Eski de Olsanız Yeniler de Yetkin Olabilir
Bir sene önce faaliyetine başlayan muhasebe bürosu yedi bin beş yüz TL vererek SGK TEŞVİK TAKİP programını alıyor ve kullanıyor. Bunun yanında hazırladığın formları işletme sahiplerine onaylatarak, firmanın çalıştığı bankalara ileterek, banka ekstrelerinin kullandıkları muhasebe programına aylık düzenli gelmesini sağlıyor. Bunun yanında ilgili ayar ve iletişimle SGK sisteminde her işverene ait çalışan personelin “sağlık raporu alması”, “iş kazası geçirmesi” gibi işverene bildirim sorumluğu yükleyen işlemlerin sistemine düşmesini sağlıyor. Bitti mi? elbette bitmedi. Hizmet olarak aldığı program sayesinde mükellefler adına düzenlenen E Arşiv faturalarını sistemde görebiliyor. Bunun yanında E Arşiv sisteminde satış faturalarının listesini hazırlıyor. Alış ve satış listelerini Excel olarak mail veya iletişim yöntemiyle ilgili firmaya iletiyor. Faturaların eksiksiz gelmesini sağlıyor.
Bunun yanında klasik muhasebe bürolarında işler nasıl ilerliyor. Gerçi onlarda işini iyi yapıyor, yılların verdiği tecrübe sayesinde bir şekilde kendini haklı çıkarabiliyor. Nasıl mı?
Müşteriden alış ve satış faturalarını alıyor, işliyor ve beyannamesini veriyor. Daha sonra müşteriye gelen alış faturası veya satış faturasının olduğu tespit edildiğinde çözüm gayet basittir. “Bana bunları verdiniz, verseydiniz işlerdik.” Yandan baktığınızda doğru bir çözüm verilseydi işlenirde. Gerek cümle yapısı, gerekse mantık çerçevesi doğru, yanlış diyemeyiz.