Blog

Mahkeme Çağrısı Geldiğinde Hiç Güldünüz Mü?

Mahkeme çağrısı geldiğini kapıya yapışan tebligattan öğrendim. Zira evdekiler memlekette olduğu için tebligatı alacak kimse yoktu. Muhtarlığa giderek tebligatı aldım. Merakla zarfı açtığımda biraz gülümsedim, ancak içimdeki heyecan da hemen dinmedi. Mahkeme süreci sinema filmlerinde gördüğümüz trajikomik hadise gibi hatta daha da komik geçti. Yaklaşık bir sene süren dava boyunca ülkemizin neden ilerlemediğini biraz anlar gibi oldum.

bilgi

Bilmeyenler için söyleyeyim. Eğer mahkemelik durumunuz var ve olayla ilgili evrakları görmek isterseniz yapmanız gereken çok basit. Dava dosyanızın olduğu mahkeme bölümüne giderek arşivden dosyanızı görebiliyorsunuz. Talebiniz doğrultusunda görevliye dosyanızdaki evraklarınızın fotokopisini ücret mukabili çektirebilirsiniz.

Elbette mahkeme çağrısı aldığınızda biraz masrafa hazır olmanız gerekir. Ayrıca dava dosyanızdaki evrakların ister tamamını, isterseniz bir kısmının fotokopisini alabilirsiniz. Korkmanıza gerek yok, fotokopi ücreti yüksek değildir.

Bir Mahkeme Ne Kadar Sürer, Ne Hissedersiniz

Mahkeme arşivinden davam ile ilgili dosyaların fotokopisin aldım. Eve geldiğimde büyük bir çaydanlıkla çayı demleyerek evrakları incelemeye başladım. Evrak yoğunluğunu gördüğümde “Meğer ne kadar büyük suçum varmış.” demeden kendimi alamadım. Yaklaşık iki yüz sayfaya yakın evrak vardı.

Mahkemede dava açılalı bir yılı geçmiş. Ancak olaya benim müdahil olmam mahkeme çağrısının tarafıma ulaşması ile oldu. Bu arada topu elden ele atmışlar ancak sonuç alınamayınca saha dışına çıkarmışlar. Gerçi atılan top düşük hızla olduğu için zarar vermedi ancak ürkütmedi diyemeyiz. Çünkü dava dosyasını ceza mahkemesi görecekti. İşlenen suçun tarifi şu şekildeydi; Bir kimsenin telefon numarası, onun bilgisi dışında başka operatöre taşınıyor. Suç bayağı büyük ve yaklaşık iki sene sürecek kadar çetrefilli bir dava dosyasıdır.

mahkeme çağrısı
mahkeme çağrısı

Avea hattı sahibinin telefonuna mesaj gelir. Hattınız Türkcell’e taşınmıştır. Yeni sim kartınızı takarak hattınızı aktif edebilirsiniz. Olayın başlamasına sebep bu mesaj ile insanlar iki sene mahkemeye taşındı. İşin komik tarafı ise hat sahibi hemen Türkcell bayisine giderek, öyle bir talebinin olmadığını, işlemin bilgisi dışında yapıldığını beyan ederek, işlemi iptal ettirir. Sonuçta evinden bayiye giderek yaklaşık on beş dakikada olayı çözer. Akabinde ise ne düşünerek işi mahkemeye taşır anlaşılması zor. Mahkeme çağrısını aldıktan sonra davacıyı görme şansım oldu. Ancak ilk mahkemede suçlu bölümünde dururken, konuşamasam da davacıyı görebildim.

Mahkemede Doğruyu Söylerken Güldüm

Benim davaya dahil olmama kadar mahkemede epey evrak hareketi olmuş. Dava dosyası bir yıl önce başlamış ve bu zamana kadar sonuçsuz devam etmiş. Davacının şikayetiyle başlayan mahkeme sürecinde, öncelikle davacıyı adli sicile çağırmışlar. Adli sicilde imza tespiti için davacıya birçok sayfaya farklı parmaklarla imza attırılmış. Atılan imzaları ise grafoloji uzmanı incelemiş ve bir kaç sayfalık rapor yazmış. Raporda imza ile ilgili en ince noktaya kadar değinen uzman, hangi el, hangi parmak olduğunu açık açık yazmış. İmza atma pozisyonları dahil konu detaylı şekilde anlatılmış. Rapor sonucunda operatör değiştirme evrakında bulunan paraf (çünkü imza yok paraf vardı) ile operatör sahibine ait imzanın uyumsuz olduğu belirtiliyor.

Bu arada bütün bu işlemlerin yapılabilmesi için mahkeme ilgili kurumlardan bazı evraklar ister. İstenen evraklar davalı, davacı ve sonradan olaya dahil kimseler içindir.

  • Vukuatlı nüfus kayıt örneği
  • Nüfus cüzdan suretleri
  • İkametgah kağıtları
  • Adli sicil kağıdı

Mahkemenin ilk yılında operatör geçişini onaylayan ana bayi suçlu görülür. Bununla ilgili mahkeme hat geçişini kimin yaptığı bilgisini ve hat geçişinde işlem yapılan IP numarasını ilgili yerlerden talep eder. Gelen evrak ve dokümanlar da işlem ana bayinin IP adresini gösterir. Bunun yanında operatör geçişi için doldurulan evrakta da sadece ana bayinin kaşe imzası vardır. Hatta yapılan ilk duruşmaya firma sahibi de katılıyor. Hat nakli işlemini kendilerinin yapmadığını beyan eder. Bundan sonra bir kaç defa daha mahkeme olur ancak davaya katılan yoktur. Sonunda ana bayi işlemi, alt bayisinin yaptığını söyleyerek topu taca atar. Kendi bağlı olduğu operatör firmaya da alt bayisinin ismini vererek yazı ister. Muhtemelen mahkeme çağrısı tarafıma ulaşmaz düşüncesiyle bu işlemi üzerime yıkmış olabilirler.

Yanlış Hesap ve Yediğin Hurmalar Hem Döner Hem Tırmalar

Alt bayi denince devreye ben girerim. Artık benimde ilgili dosyaya şecerem konmuştur. Mahkeme çağrısının gelmesi ile ben de arayıp bulamadığım veya aklıma gelip de bakmadığım birçok evrakları gördüm. Beni, benim dava dosyamda daha iyi tanıdım. Başta ürktük, ceza davası klasik Google arması ve yargılanma maddesine göre beş sene hapis dahi yazıyor. Öncelikle arkadaş bildiğimiz bir kaç avukattan fikir almak istediğim de aldığım cevap “Sor soruştur, ceza davasına avukatlar ne kadar fiyat biçiyorsa, en düşük verilen fiyata davana bakarız.” dediler. Anladım ki avukat arkadaşı kavramını değiştirmek gerekiyor. Daha doğrusu avukat ve arkadaş birlikte olmuyor. Sonuçta komik bir dava kendim hallederim ile yola koyuldum. Öncelikle işlemin yapıldığı tarihe baktım. İşlem yapılan tarih, benim işyerimi kapattığım tarihten altı ay sonrasına ait.

bilgi
Adalet ve Adaletin Tokmağı

Yani işlemin yapıldığı tarihten 6 ay önce işyerim kapanmıştır. Ayrıca o tarihlerde bir firmanın muhasebe bölümünde bordrolu olarak çalışıyordum. İlk olarak vergi dairesi kapanış evraklarını ve o tarihte çalıştığım firmadan ücret bordrolarını aldım. Aynı zamanda E-devlet üzerinden SGK hizmet dökümünü de alarak mahkemeye ibraz ettim.

Tebligattan yaklaşık üç ay sonra ilk mahkemem oldu. Dava açan kimse de davadaydı. Ben suçlu bölümünde, davalı da hemen yan bölümdeydi. Karşımızda yılların yıprattığı yaşı ilerlemiş bir hakim ve hemen yanında savcı da vardı. Hakimin hemen önünde ise daha alçak masada zabıt katibi vardı. Mahkeme çağrısı bile E-devlet üzerinden geldiğine göre elbette teknolojik çağda olduğumuz için daktilo yerine bilgisayar vardı.

İlk Mahkemenin Heyecanı Biraz Yorucuydu

Mahkemeye işi düşenler bilir, önce E-devlet üzerinden mahkeme günü bilgisi gelir. Orada saat yazar ama bu hiç bir zaman denk gelmez. Zira mahkeme salonunun girişinde liste vardır. Listede kimlerin davasının olacağı yazar. Her ne kadar saat yazsa da pek itibar etmezsiniz. Zira zaman uzayıp gider.

En nihayetinde hakim karşısındaydık. İlk mahkemem daha doğrusu hayatımda ilk defa mahkemeye geldiğim için baştan yadırgadım. Hakim işlediğim suçu uzun uzun anlatması ve bu konuda ne söylemek istediğimi sorduğunda biraz duraksadım. O an haykırmak istedim “Hayır! Hakim bey ben öldürmedim, ben suçsuzum.” ama ortada ne ölen vardı ne de mağdur bulunan. Kekeleyerek “Ben yapmadım.” diyebildim. Bu sefer davacıya dönerek olayı ona da kısaca özetledi ve ekledi. “Bak kızım bu işlemden dolayı sana maddi bir külfet oldu mu? Bir zarar yaşadın mı? daha açık ifadeyle bir mağduriyet yaşadın mı? Neden davacı oldun.” Davacı hanım ise “Hayır, Hakim bey bir mağduriyet yaşamadım, ama gıyabımda yapılan işlemden dolayı davacıyım.” Hakim bey konuşmasına devam etti. Beni işaret ederek “Peki kızım, müştekiyi tanıyor musun, daha önce hiç gördün mü?” Kızın verdiği cevap “Hayır, tanımıyorum.”

Evet ilk dava duruşması bu sözlerle bitmiş oldu. Hakim bey davayı ileriki bir tarihe erteler. Mahkemeye gelip gitmek sekiz defa bu da bir yıla tekabül ediyor. Bu zaman zarfında bazı hadiseler de olmadı değil. Davacı hanımefendi evlendi hatta çocuğu da olduğu için sonraki davalara katılmadı. Ancak müşteki olarak her davaya katılmak zorunda kaldım. Zira ortada büyük bir suç vardı ve suçlunun bulunması elzemdi. Benim de topu başkasına veya gelen yere tekrara atarak kurtulmam lazımdı. Ancak mahkemenin işleyişini gördüğümde ipin ucunu bırakmamayı tercih ettim. Zira duruşmaya giren Hakim dosyadaki evraklara dahi bakmadan duruşma olup bitiyordu.

Ceza Davasından Berat Ediyorum, Ama Sevinemiyorum

Mahkemeye gide gele epey tecrübe sahibi oldum. Kemersiz gitmeyi, demir para bulundurmamayı, hatta kösele ayakkabı giymemeyi de öğrendim. Hatta telefon dahi almıyorum ki cihazdan geçiş ve aramalarda zaman kaybetmemek için. Yedinci defa mahkemeye gidişimde Hakim bey yeni bir kanun çıktığını ve bin yüz TL verdiğimde davanın kapanacağını söyledi. Oysa benim mahkemeye sunduğum deliller sağlamdı;

  • Operatör geçişi yapılan evrakta bana ve kapattığım firmama ait kaşe ve imza yoktu
  • Geçiş işlemi bana ait olmayan IP adresi üzerindendi
  • İşlemin yapıldığı tarihte faal olmadığıma dair vergi dairesinden kapanış yazısı almıştım
  • O tarihte şirkette muhasebe elemanı olarak çalıştığıma dair SGK giriş ve bordrolar vardı
  • Davacı hanım beni daha önce görmediğini ve alış veriş yapmadığını beyan etmişti

Bütün bunların yanında bir senedir yarım günümü verdiğim dava için bir de para verecektim. Hiç de adil gelmedi zira istesem de verecek param yoktu. Kabul etmeyince ne oldu dersiniz elbette mahkeme ileri bir tarihe ertelendi.

En nihayetinde sekizinci yargılama için gene mahkemedeydim. Ancak Hakim bey değişmişti. Eski hakim emekli olmuş, biraz daha genç hakim gelmişti. Ancak içeri girmemizle çıkmamız bir oldu. Zira Hakim beyin de şahsi davası olduğu için bizim dava tekrar ertelenir. Mahkeme olmadığı için bunu zaten saymadım.

Sekizinci ve son davaya geldiğimizde Hakim bey dosyayı açarak, “Sen mi yaptın” diye sordu. Ben de “Hayır Hakim bey o tarihte benim işyerim vergi dairesinden kapatılmıştı. Ayrıca o tarihte ben başka bir firmada sigortalı olarak çalışıyordum.” dedim. Hakimin cevabı ise “Dediklerin nere de, neden getirmedin.” Önce şaşırdım sonra kendimi toplayarak “Hepsini daha önceden getirdim, dosyada mevcut.” dediğimde, dosyayı karıştırdı ve evrakları gördü. Katibine dönerek yaz “…………. müştekinin suçsuzluğuna karar verilmiştir. Gerekçeli karar ileriki bir tarihte….”

Duyduklarımın sözlü teyidini beklerken mübaşir kapıda bağırmaya başladı, yeni dava dosyasındakilerin isimlerini söylerken, ne olduğunu anlamadan mahkeme salonundan çıktım.

Özet

Hiçbir şeyden şüphelenmeyen bir kişi, ailesi uzaktayken bir mahkeme celbi alır ve bir telefon numarasının izinsiz olarak başka bir operatöre aktarılmasını içeren, bir yıl süren tuhaf bir duruşmaya katılır. Duruşma, hukuk sistemindeki verimsizlikleri ortaya koyuyor ve delil toplama ve kendini temsil etme gibi zorlukları içeriyor. Pek çok güçlükten ve para cezası ödeyerek uzlaşma ihtimalinden sonra, birey sonunda masumiyetini kanıtlayan deliller nedeniyle temize çıkarılır. Ancak bu deneyim onları adalet sistemi hakkında karışık duygulara sürüklüyor.