Yapay Zeka ve Maliye Birlikte Çalışıyor
Yapay zeka ve Maliye ikilisinin hüküm sürdüğü ülkemizde, ümit kırıntısı arıyoruz, bulamıyoruz. Zannedersem beş sene oluyor, gazetede okuduğum bir haber dikkatimi çekmişti. Gelişmiş batılı ülkeler yapay zekâyı kamu hizmetinde test amaçlı kullanacaklar. Seçtikleri dört ülkenin içinde ülkemizde bulunuyor. Yorumsuz, sadece kısa bir haber olarak okuyup geçmiştim. Oysa şimdilerde yapay zekânın kamuda kullanımı vatandaşı korkutur hale geldi.
Düzgün kurgulanmamış ekonomi politikası, rayına girmemiş büyüme trendi, göçmen sorunuyla uğraşan bir ülkede yapay zekânın kamuda kullanılması vatandaşa ne gibi sorunlar getirir. Sürekli artan enflasyon ve hayat pahalılığına karşılık fakirleşen halka, siyasiler bir çözüm sunamıyor. Bunun yanında kayıt dışı ticaretin ayyuka çıktığı bir ortamda, vatandaştan dürüst ticaret yapması isteniyor. Art arda gelen denetimler, can yakıyor. Böyle giderse Yapay Zekâ ve Maliye birlikteliği gariban vatandaşı epey terleteceğe benziyor.
Altyapı ve Bilinç Sağlanmadan Başlanan Çalışma
Vergi mükellefi veya vergi mükellefi dahi olmayan kimselere; yapay zekânın sistemden topladığı, içeriği belli olmayan verilerle cezalar yağıyor. Abartılı olsa da deprem sonrası gibi insanlar şaşırmış durumda.
Doğru bir şeyler yapmak için, yani Yapay Zeka ve Maliye ortak çalışması için önce öngörü analizinin yapılması gerekir. Bodoslama dalınan düzeltme hareketi, yıkıma neden oluyor. Bu şekilde uygulanan denetim/ceza ne kadar insani olur? Devletin asli görevi, halkını huzur içinde yaşatmaktır. Ama önce yaşayacağı, huzur bulacağı bir ortamı da sağlaması gerekir.
Fahiş fiyat artışı, buna bağlı olarak gıda ve ev kiralarının fiyat artışında tavan yapması, halkımızın nevrini döndürdü. Evlerde huzur insanda yaşama sevgisi bırakmadı. Günü kurtarıp, evine ekmek götüren kişi, o gün kendini mutlu sayıyor. Zira işçi kesimi yarınından emin değil. Kişi çalıştığı işi kaybederse, ya da çalıştırdığı işletmeyi kapatırsa, korkusuyla yaşıyor. Zira güveneceği, sırtını dayayabileceği; arkasında duran bir güç yok.
Uygulamaya Konulan İşlem Amacına Ulaşmalıdır
Vergi dairesi veya vergi denetmeninden; eline ulaşmayan, gıyabında düzenlenmiş tebligattan, haberi olmayanlar hâlâ çoğunlukta. Oysa yapay zeka ve maliye gecesini gündüzüne katarak, şirket ve şahısların banka hesaplarını harıl harıl inceliyor. Bu arada yapay zekâ, arka planda; Tarkan’ın şarkısını da fon müziği gibi kullanıyor. Yapay Zekâ ve Maliye vatandaşın açıklarını yakalamaya çalışıyor.
Pandemi curcunasında birçok kimse bulunduğu bunalımdan kurtulmak, evine ekmek alabilmek için çeşitli faaliyetlerde bulundu. Ortalığın hallaç pamuğu gibi dağıldığı bir ortamda kayıt içi/dışı bakmadan, kendince para kazanmaya çalıştı. Beden eğitimi hocası, online eğitim verdi, aşçılık kabiliyeti bulunan, yemek yapıp sattı. İmalatçı tanıdığı varsa, bir şeyler alıp sattı. Bütün bunlar bireysel çapta olup, dişe dokunur rakamlar değildir. Kişinin emeğinin de maliyetini koyduğunuz zaman, keçiboynuzundaki bir gram bal değerindeydi. Bir çeki odunu çiğneyip, bir gram balı tadabildiler.
Oldu Bitti Sanılan Defterler Tekrar Açıldı
Elbette toz duman dağılıp, etraf sakinleyince masa başında oturanlar, pandemi de vatandaş nasıl zorluk çekti, yaralarına merhem olabildik mi? Sorgulamasını ne kadar yaptı. Bu bize yansımadı ama masa başında başka bir şeylerin yapıldığını da anlamış olduk. Yapay zekâ iş başında ve bütçe açığını damlayan çeşmeden bardak dolduranlarla kapatacak gibi duruyor.
Ülkemin insanına öyle garip tebligatlar gelmeye başladı ki; kimi zaman gülme krizine girerken, kimi zaman da bacaklarınızın korkudan titrediğini hissediyorsunuz.
Gelen tebligatla vergi mükellefi olmayan sade vatandaştan, izahat isteniyor. 2022 yılında hesabınıza 75 bin TL ve 10 bin TL kira ödemesi gelmiş, kira geliri beyanınınız yok, yakalandınız. Elbette köylü Ahmet ağanın Almanya’da akrabası vardır. Almanya’daki akrabasının da Türkiye kiracısı vardır. Almanya’daki gurbetçi, akrabasına jest olsun diye kiracısına, birkaç aylık kirayı Türkiye’deki akrabasının hesabına yatırmasını istiyor, o da yatırıyor. Elbette Gelir Vergisi olarak beyan edilmeyen kira, ülkemizde bütçe açığına(!) neden oluyor. Yapay zekâ büyük bir başarı sağlayarak kayıp/kaçakla mücadelede bir sıfır öne geçiyor.
Elbette bankada işlem görmeden de kiralar elden verilebiliyor. Bunu bilen maliye dört bir yana çalışanlarını göndererek, apartmanları dolaşıyorlar. Tek tek kapıları çalarak, ev sakinine kaç yıldır orada oturduklarını ve ne kadar kira ödediklerini soruyorlar. Toplanan verileri yapay zekâ ve maliye tasnif ederek ülkenin bütçe açığını kapatmaya çalışıyor.
İşten Artmaz Dişten Artar Deniyor Acaba Neden?
Bu arada uzaya giden Türk astronotun ülkemize maliyeti Elli beş milyon dolar, bu günün parası ile 1.907.641.703 TL ediyor. Sizce ne işe yaradığı belli olmayan bu maliyeti kaç kişinin kira gelirinden elde ettiği kazancın vergisi ile kapatabiliriz?
Şirket ortağı yıl içinde faturasız sattığı; daha doğrusu faturasız satmazsa malı almayacağını söyleyen alıcıya, pandemi döneminde faturasız mal satıyor. Ortalık toz duman olduğu için malın ödemesini, karşı firmadan şahsi hesabına yapmasını istiyor. Elbette belgesiz ticaret, iki taraf için kârlı oluyor. Bunun yanında yapılan ticaret uzay harcamasının açığına derman olacak kadar değildir. Tebessüm edilip geçilecek kadardır, öyle abartılacak kadar değildir. Ancak bu kayıp/kaçak yapay zekânın gözünden kaçmıyor.
Muhasebe bürosunda çalışan elamana da tebligat gelmiştir. Eleman çalışandır ve sigortalıdır, her hangi bir mükellefiyeti yoktur. Her ne kadar masa başında oturanlar “Muhasebeci vergi yatıramaz” der. Ancak sahada işler öyle yürümez. Eleman müşterilerin vergilerini yatırmak zorundadır ve yatırır. Her zaman elden alma imkânı olmadığı için, bazı havaleler banka hesabına gelir. Bu durum iyi koku alan yapay zekânın gözünden kaçmaz. İlgili kurum açık yakalamada çok iyi olsa da ilgili kişilere bunu iletmekte çok da hassas değildir. E-Tebligat gibi sanal bir sistem vardır, oraya gönderir, karşı taraf görürse görmüştür, görmediyse beş gün sonra görmüştür hükmüyle resmi prosedürü başlatır.
E-Tebligat elemanın eline geçmemiştir. Bunun yanında her hangi bir uyarı mesajı da gelmemiştir. Belli zaman sonra, gerekli cezalar kesilip sisteme düşüyor. Tevafukken cezaları fark eden eleman cezanın detayını araştırır.
Bu sayede ticaret yapmadan ticari kazanç elde eden ve ceza kesilen elemanın sosyal hayatı nasıldır. Garibin, ana ve babası vefat ettiği için yoktur. Asgari ücretle çalışıp, tek odalı kiralık evde hayat mücadelesi verir. Düçâr olduğu şeker hastalığı ve hayat pahalılığına tuz biber gibi dökülen vergi cezası, o garibi sadece tebessüm ettirir.
Ticareti Zora Giren Esnaf Ne Yapmalı?
Yeni çift birkaç senedir evlidir. Kayın pederi ticaretinden dolayı bazı havaleleri çocuğu, gelinin banka hesabına gelmesini ister. Zira kendine ait banka hesapları hacizlidir ve gelen para püf olacaktır. Elbette gece gündüz çalışan yapay zeka ve maliye boş durmaz ve yeni evli iki genci de yakalar. Sayım var. Malta’da hizaya dizil. İpe dizilen işlem ve cezaları gördükçe düşünüyoruz. Uzay çalışmalarına harcanan paranın yanında pirenin kiri kadar değildir.
Çalıştığı ufacık dükkânın sahibi ticareti bırakacağı için, işyerini çok uygun fiyata çalışanına devreder. Kısa zaman sonra piyasada marka olmuş bir firma, işçilikten esnaflığa geçen bu kişinin dükkânına talip olur ve “Yok artık.” Denebilecek bir hava parası ile dükkânın kiralama hakkını devralır. İlave masraf olmasın diye nakit olarak işlemi tamamlar. Ve iki taraf da el sıkışarak vedalaşır. Yapay zeka ve maliye bunları yakalayamaz, zira hava sıcaktır.
Piyasada esnaflık yapan adamın, babadan kalma evinin, bahçesi oldukça geniştir. Üstelik sahil beldesine de oldukça yakındır. Boş bahçeyi gören müteahhittin; iştahı kabarır. Böyle değerli ve geniş bir arsaya sahip lafın gelişi garibana, müteahhit kemiksiz on villa vadeder. Yapay zekâ ve maliye bunu da yakalamaz, zira zaten bu işlem vergiden istisnadır. Gel gör ki aynı arsa ticaret erbabının aktifinde olsaydı, verilen on villanın beş tanesi vergi olarak alınacaktı.
Şehir merkezinde AVM içindeki 60 m² dükkânına, üstü kapalı yüzme havuzu yaptıran ticaret erbabı, yaşadığı villasında hafta sonları, üstü kapalı yüzme havuzunun tadını çıkarır. Yapay zekâ bunu da yakalayamaz.
Yapay Zekâ ve Maliye Hesaba Gelen Paraya mı Bakıyor?
Merak ettiğimiz bir konu var. Maliyenin kullandığı yapay zekâ çok güzel iz sürüyor. Havada kaçanı, yerde yürüyeni tespit ediyor ve gerekeni yapıyor. Acaba Yapay Zekâ ve Maliye her şeyi gördüğüne göre; Ödediği vergileri gördüğü kimselerin en özel okula veya en özel kurslara giden çocukları için ödenen paraları da listesine alıyor mu? Ödediği vergilerle uyuşmayan yazlık, kışlık ve lüks arabalara verilen paraları da listeye alıyor mu? Yoksa yapay zekâ sadece hayatta kalmak için mücadele eden gülümsenip geçilecek rakamlarla mı bütçe açığını kapatmaya programlı. Lüks bir otelde veya eğlence yerinde yapılan yüksek tutarlı harcamalar yapay zeka ve maliye için bir anlam ifade ediyor mu?