Araç Satış Bedeli Kasko Değerinin Altında Olur mu?
Araç satış bedeli işletmeler için yıllardır sorun olarak devam ediyor. Zira işletmeye kayıtlı aracın satışı yapıldığı zaman, işletmeye afaki kâr çıkıyor. Buna bağlı olarak çıkan gelir vergisi haksız bir vergidir. Bu nedenle işletme sahiplerinin istemediği bir durumdur. Zira satılan ikinci el aracın kasko değeri görüntüde TL olarak artıyor ve bu da işletmenin kârı gibi değerlendiriliyor. Oysa araç satın alınırken ödenen bedelinde güncellenmesi gerekir ki adil bir vergilendirme olsun. Nasıl ki bir ülkede enflasyon var ise satın alınan bedel de değer kaybetmiştir. Bunun da göz önüne alınması gerekiyor.
Her ne kadar yeni satın alınacaksa yenileme fonu çözüm gibi dursa da keçi boynuzu misali; bir çeki odun çiğneyerek bir gram bal yemeye benzer. Uygulanan durum yanlış ve taciri için sıkıntılı bir durumdur.
Bunun yanında esnafın da kendince bazı sözde çözümleri oluyor. Ancak bunlar da kanun kapsamında hatalı işlemdir, çözüm değildir. Şehir efsanesi gibi ortaya atılan bir söylem ve gerçekmiş gibi ortalıkta dolanıp duruyor.
İkinci el araçların satışı noterde yapılıyor. Elbette araç satış sözleşmesine Noter aracın kasko değerini yazmak zorunda ve yazıyor. Bunun yanında satış sözleşmesine Noter, satıcının beyanına göre aracın satış bedelini de ilaveten yazıyor. Kasko değerinin altında satışı yapılan araçların cezası var mı? Mevzuata uzak kimseler “Ne olacak?” mantığını yürütebiliyor. Ancak bu nedenle matrah farkından dolayı ceza ödeyen birçok kimsenin olduğunu bilmek gerekiyor.
Ülkemizde her türlü üründe istikrarsız bir fiyat artışı var. Bu nedenle de ikinci el araç satışlarında, aracın satış fiyatı oldukça sorun oluyor. Zira bir kaç sene önce satın aldığımız aracın satışını yaptığımız zaman ne oluyor. Olacak bellidir; insanı sinirden güldürecek kadar kâr çıkıyor.
Maalesef bu durum; aktife kayıtlı aracını satan esnafın veya tacirin canını yakıyor. Buna istinaden; şehir efsanesi haline gelen “Kasko değerinin %30 düşüğüne satabilirsin” söylemi zaman zaman eyleme geçiyor. Bunun yanında denetimin yetersizliğine güvenip, riske girenler de oluyor. Bu kimseler ikinci el aracını; kasko değerinin yarı fiyatına da satış yapmış gibi gösterebiliyor.
Aracın Satış Fiyatı Ne Olmadır?
Mali konuları, Maliye ve Gümrük Bakanlığı düzenler ve Kanun, Tüzük yönetmelik gibi yazılı olarak yayınlar. Araçların kasko değerleri de her yıl güncellenir. Kasko değeri düzenleme “Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği” tarafından yapılır. Bu şekilde
“Motorlu Kara Taşıt Araçları Kasko Değer Listesi”
Noter için başvuru yeridir. Araç satış Harçları da bu listeye göre tespit ve tahsil edilir. Elbette aracın satış bedeli kasko değerinin üzerinde ise yüksek tutar baz alınıyor. Burada şunu da belirtelim ki listede 15 yılını tamamlayan araçları göremeyiz.
Araç satış bedeli tayin edilirken bazı tereddütler yaşandığı için işletmeler zaman zaman Maliye Bakanlığından mukteza talep ediyor.
Acaba satışını yaptığımız ikinci el aracın faturasını düzenlerken;
- Kasko değerini mi temel alacağız
- Yoksa gerçek satış fiyatını mı temel alacağız
Noter satış sözleşmesinde aracın hem kasko değerinin olması, hem de gerçek satış fiyatının olması araç sahibini ikileme düşürüyor. Zira araç satışında Noterin harç matrahını belirlemek için aracın kasko değerini kullanıldığını bilmiyoruz. Bunun yanında aracın satış bedeli kasko değerinin üzerinde ise harç matrahı yüksek değer üzerinden hesaplanıyor.
Araç Satışı Fiyatı Konusunda Genel Tebliğ Var
Netice itibarıyla aracın satış faturası düzenlenirken kasko değeri mi? Yoksa satış bedeli mi? Temel alınacak? Sorunun cevabına Maliye Bakanlığı iki tarafı keskin bıçak gibi cevap veriyor.
Cevabı yazıda;
GVK 170 Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No: 170
D _ MOTORLU TAŞITLARIN SATIŞINDA ESAS ALINACAK BEDEL
Konuyu açık ve net olarak izah ediliyor
Gelir ve kurumlar vergisi uygulaması bakımından, mükelleflerin satışını yaptıkları motorlu kara taşıtlarına ilişkin esas alacakları tutar, gerçek satış bedelidir. Ancak gerçek satış bedelinin emsallerine göre bariz bir şekilde düşük beyan edilmesi halinde idarece, taşıtın gerçek satış bedelinin tespiti yoluna gidilebilecektir. Bu tespit işlemi sırasında, diğer unsurları birlikte taşıtın satış tarihi itibarıyla geçerli olan, kasko sigortasına esas alınan bedelin de yararlanılabileceği tabiidir.
Genel Tebliğden de anlaşılacağına göre kişi araç satış bedeli beyanında serbesttir. Aracını satan kişi gerçek bedeli ne ise onun üzerinden faturasını düzenleyebilir. Kasko değeri bağlayıcı değildir. Ancak aracın satış fiyatı, kasko değerinin altında olduğunda araç sahibinin bu durumu gerektiğinde izah etmesi isteniyor.
Yani sudan bahanelerle; ışıkların kesilmesi veya kırmızı karın yağmasını bahane ederek aracın satışını yapamıyoruz. Ortada geçerli bir sebep varsa; gerçek satış fiyatının düşük olması sorun teşkil etmiyor. Ancak düşük bedelli araç satışı izah edilemediğinde vergi incelemesiyle matrah farkı düzenlenecektir.
Bunun yanında; izahat istenmeden sadece noter satış sözleşmesine bakılarak matrah tayini yapılıp ceza kesilemiyor. Böyle durumda araç satışının kasko değerinin altında olmasının sebebi izah edilebilirse; ceza vergi mahkemesi tarafından iptal ediliyor. Bu konuyla ilgili birçok mahkeme kararı vardır.
Sonuç ve Değerlendirme
Netice itibarıyla araçların satış fiyatı gerçek satış fiyatıdır. Araç kasko değeri harç alınmasında baz alınıyor. Araç kasko değerinin %30 düşüğüne fatura düzenlenebilir gibi bir uygulama da temelsizdir. Eğer satışı yapılan araç;
- Kazalı olup tamir görmüş bir şekildeyse
- Tamir veya bakıma ihtiyaç duyuyorsa (servis belgeli)
Araç satış bedelinin kasko değerinin altında satışının yapılması izah edilebilir. Ancak aracın düşük fiyata satışının izahatı yapılamıyorsa her an matrah farkına hazır olun.