Belediye Taksi Plakası Talebi Reddedildi

Belediye taksi plakası isteğini vatandaşın ihtiyacına istinaden yeniledi. Ancak genel yönetim talebi olumsuz değerlendirerek tekrar reddetti. Son bir yıldır genel yönetimin dolaylı işlerle, iş yoğunluğu fazladır. Daha doğrusu covid-19 salgınıyla mücadele, yönetimin ana uğraşı oldu. Oysaki bu sorunla ilgili Sağlık Bakanlığı ve ona yardımcı olacak birçok birim vardır. Ülkenin gündeminden düşmeyen aşılama sorunu bittiğinde, ülkemizdeki bütün sorunların da bitecek algısı oluşuyor. Ekonomimizin dar boğaza girmesi, siyasiler arasındaki uzlaşmazlık, vatandaş arasındaki gelir dengesizliği, konut kiralarının ve gıda maddelerinin fahiş fiyat artışı, düzensiz göçmen sorunu var. Ancak vatandaşta mevcut sorunların aşılama ile son bulacağı düşüncesi hakim.

Bu yüzden halk, karşılaştığı sorunların kısa vadede çözülemeyeceğinin bilincindedir. Bu nedenle halkın her türlü sorunla ilgili çözüm beklentisi de kalmadı. Vatandaşın ihtiyacı olsa da Belediye taksi plakası talebinin sonuçlanması epey uzayacak gibi duruyor. Ancak belediye birimlerinin vereceği hizmetten ümidini kesmedi.

Büyükşehir Yönetimini Kaybeden İktidardan Çözüm Talebi

Özellikle büyük şehirlerin yönetimini kaybeden hükümet, yerel yönetimle iletişimi yavaşlattı. Kim bilir genel yönetim Belediyenin taksi plaka talebine belki bu yüzden sıcak bakmıyor. Oysa önceden, hükümetin icraatlarını belediye billboardlarında görüp, haberdar olurduk. Şimdiler de billboardlarda, hükümet ile ilgili tek bir reklam göremiyoruz. Belki de hükümet, reklam konusunda tasarrufa gitmiştir. Fakat büyük şehir belediyesinin, reklam fiyatını arttırmış olma ihtimalide var.

Oysaki Belediye taksi plakası yönetimini, belki daha iyi işler hale getirebilirdi. Buna rağmen Büyük şehrin yeni taksi plaka talebini, genel yönetim dokuzuncu defa geri çevirdi. Elbette belediye mevcut sorunun çözümü için taksi plaka talebini yenileyecektir.

Hastaneye Gidişteki Macera Çileden Çıkarıyor

Seksen sekiz yaşındaki teyzemiz, devlet hastanesinden randevu alamayınca, cebini yaksa da özel hastanede muayene olmak zorunda kaldı. Yakını hastanenin kardiyoloji bölümüne saat on dört on beşe randevu aldı. Her ne kadar gideceği hastane, dört kilometre uzaklıkta da olsa ailenin aracı yoktu. Yaşını almış teyzemizin hastaneye yürüyecek ne dizinde derman, ne de kalbinde güç vardı. E taksi uygulaması üzerinden taksi bulunamaz, zira boş taksi yoktur. Refakatçi telefonla yakındaki taksi durağından taksi ister. Ancak hazırda taksi yoktur ayrıca taksinin durağa geleceği zaman da belli değildir.  

Yaşlı teyze ve refakatçisi zorlanarak da olsa caddeye çıkarak taksi beklemeye başlar. Yaşlı kadının gözü iyi görmese de ancak yardımla yürür. Buna karşılık, kulakları çok az işitir. Kulak zarındaki kireçlenme duyma yetisini iyice azaltmıştır. Dizleri ise oyundan çıkmak ister ancak, arada sırada dizine sıvı ilavesiyle şimdilik idare eder. Refakatçi, taksi beklerken belediye otobüsü veya minibüs seçeneğini de göz ardı etmez. Oysaki belediye taksi plakası sahibi olmasa da en azından taksilerin koordinasyonunu dahi yapmış olsa belki suiistimaller önlenebilirdi. Zira trafik yoğunluğu, uzak mesafe veya yakın mesafe gibi bahanelerle taksiciler yolcu almayabiliyor.

İstanbul’da Hastaneye Ulaşım Sorunu Çözülmelidir

Taksi bulup hastaneye gitmek için hasta ve yakını caddeye çıkar. Bir süre boş taksinin gelmesini bekleseler de ne yazık ki taksi gelmez. Bir süre derken otuz beş dakika kadar. Hastanedeki randevu saati gelmek üzeredir, fakat bir türlü boş taksi gelmez. Caddeden geçen taksiler doludur, yolcu almaz.

Belediye taksi uygulamasını yani İTAKSİ dönemini başlatsa da elinde yeterince taksi plakası olmadığı için çözüme odaklı organizasyon yapamıyor. Randevu saati yaklaştıkça, hastanın yakını “sabır” çekmeye başlar. Teyzemiz yavaş yavaş dört yol ağzına doğru yürümeye çalışsa da, hali yoktur, çok zorlanır ancak yüz iki yüz metre yürür. Kalbindeki rahatsızlık tekrar nükseder, mecburen yürümeyi bırakıp beklemeye başlar.  Elbette hastanın refakatçisi, önceden mırıldanarak “sabır” isterken, şimdi yanından geçenlerin dönüp bakacağı kadar sesini yükseltmiştir. Çünkü sinirinden, artık kendi kendine konuşmaya başlamış, her ne kadar keçileri sağlam bağlasa da, yeşil otu gören keçiler rahat durmaz.

Randevu saatine on bir dakika kaldığında, hasta yakını, yanlarından süzülerek geçen taksiyi görünce, bilinçsizce taksinin önüne atlar. Taksici bir an afallasa da bozuntuya vermez, çünkü adamın hali hal değildir. Yaşlı teyze ve refakatçisi aceleyle taksiye biner, hastane randevusuna yetişir. Ancak hasta yakını hâlâ kendine gelememiştir. Kısacık mesafeye zorlanarak gelinmesi, sinirlerini yıpratmıştır.

Kalp doktoru hastasını muayene eder. Üstelik hastasına normalden fazla ilgi gösterir. Doktor ya yaşına hürmet etmiştir, ya da kendi anasını hatırlamıştır. Doktor muayeneden sonra biraz düşünür, eli gitmese de bir şeyler yazmak zorundadır. Elbette tahmin etmişsinizdir. Özel hastanelerde, doktorun hastanede uzun süre çalışabilmesi için, muayene dışında sayı olarak hastadan istediği tahlil ve filmlerin de önemi vardır.

Elbette sorunumuz hastanede yaşanan problem değil. Veya muayene için alınan ek ücret veya istenen tahlil değil. Bizim buradaki sorunumuz İstanbul gibi metropol şehirde, dört kilometre uzaklıktaki hastaneye çok zor gitme sorunu.

Umudumuz Yerel Yönetimler, Çözüm Bekliyoruz

Bizim genel yönetimden yeni bir şey isteme lüksümüz yoktur. Pandemi alarm durumu her türlü hizmeti daraltmış veya kaldırmıştır. Çünkü yöneticilerimiz tarafından ülkemizin en önemli ve tek sorunu pandemidir. Ülkemizde pandemi dışında da sorunlar vardır. Ancak bu sorunlar tozlu rafta bir süre daha bekleyecektir.

Ancak yerel yönetime yeni gelmiş çiçeği burnunda yöneticilerimiz var. Özellikle büyük şehir belediye başkanları vatandaşına hizmet etmek isteye bilir. Belediye taksi plakası talebini yenilese de tek başına çözüm olması beklenemez. Zira Büyük şehirlerin nüfusu sürekli artıyor, hem de kontrolsüz şekilde.

Yerel yönetimdekiler için “neden olmasın” diyebilecekleri yeni bir hizmet kapısını, onlara sunuyoruz. Trafik yoğunluğu ve Belediye taksi plakasına onay verilmemesi, biz fakir vatandaşı mağdur ediyor. Bir zamanlar yöneticiler vatandaşa, üç anahtar sözü vermişti. Biz ikisinden vaz geçtik ama bir anahtarı istiyoruz. Hem de anahtarın sahibi olmak için değil. Sadece mağdur vatandaşın hizmet alabilmesi için istiyoruz. Şöyle ki;

• Özellikle belirli yaşa gelmiş kimselere, belediye aracıyla servis imkânının sağlanması
• İlçe bazında sınırlandırılarak, imkânı olmayan yaşlıları, hastaneye götürüp, getirmek hizmeti
• Yaşlı kimselerin toplumdan soyutlanmaması için, yakın çevredeki akrabasına araçla ziyarete götürülmesi
• Zaman zaman, araçla yaşlıları kısa mesafede olsa gezdirip, hava almalarının sağlanmasıdır.

Elbette bürokrat ve işin ehli uzmanlar, konuyu detaylandırıp, talebimizi uygun şekilde çözer. Yaşlı dendiği zaman evinden çıkmayan, hayattan bağı kopmuş kimse gibi algılamak ve yargılamak yanlıştır. Ancak ülkemizdeki emekçinin ekonomik durumu bellidir, hastane dışında taksiye para verecek kaç kişinin gücü var. Otobüs parası vermemek için her gün beş, on kilometre yol yürüyenimiz var desek, belki gülersiniz. Ama her gün, ülkenin yükünü çeken emekçiler, tramvayda, otobüste ve yaya yürümelerde birçok sorunu yaşıyor ve duyuyor. Vatandaş olarak biz teklif ederiz, siz yöneticiler karar verirsiniz. Yaşlıya hizmet konusunda sizin son süzünüz nedir?